Yatırım Felsefemiz
Hisse senetleri yatırım felsefemiz
Şirkete ortak oluruz
Uzun vadeli düşünürüz
Yatırım kararımız sağlam
gerekçelere dayanır
Başkalarının hataları
bizim için fırsattır
Risk, kalıcı sermaye
kaybı olasılığıdır
Kaliteyi ucuza alırız
Sepete çürük elma
koymayız
Fırsat yoksa likitte kalırız
Şirkete ortak oluruz
Yatırım amaçlı alınan hisse senedi, kısa süre sonra daha fazla fiyat verecek bir başkasına satılacak bir kağıt parçası değildir, şirkete ortak olup şirketin uzun vadede yaratacağı belli bir ekonomik değerden pay almak demektir.
İş modeli basit ve anlaşılır, iyi bir yönetime sahip, düşük borçlu olup yüksek sermaye getirisi sunan şirketlerin hisselerini satın almak hisse senedi yatırım anlayışımızın temelidir.
Uzun vadeli düşünürüz
Uzun vadeye odaklanarak yatırım sürecinin daha az sıkıntılı ve daha çok karlı olacağına inanıyoruz.
(i) Piyasanın kısa vadeli dalgalanmalarından yararlanmaya çalışmak yerine doğru hisse seçimine odaklanırız,
(ii) Uzun vadede şirket değerine ve şirketin faaliyetlerine odaklanırız
Yatırım kararımız sağlam gerekçelere dayanır
Yatırım kararlarımız, söylentilere ve fiyat grafiklerine değil yatırım yapılacak şirketlerle ilgili dikkatli ve kapsamlı araştırmaya ve değerlendirmeye dayanır. Yatırım sürecimiz şeffaftır, anlaması ve anlatması mümkün olmayan hiçbir şeye yatırım yapmıyoruz.
Başkalarının hataları bizim için fırsattır
Piyasa oyuncuları çoğu zaman mantıklı davranamaz, duygusal kararlar verirler. Önceden belirlenen yatırım prensiplerine disiplinli bir şekilde uymanın gerekli olduğuna inanıyoruz.
Risk, kalıcı sermaye kaybı olasılığıdır
Riskin, hisse fiyatındaki kısa vadeli oynaklık ile ölçülmemesi gerektiğine inanıyoruz. Risk kontrolündeki amacımız, sermayenin kalıcı olarak kayba uğramasını engellemektir.
Kaliteyi ucuza alırız
Her yatırımı, kayıp riskini sınırlayarak, yani yeterli güvenlik marjı ile yaparız. Hisseyi aldığımız fiyat, hesapladığımız şirket değerine kıyasla ne kadar düşükse (getiri potansiyeli ne kadar yüksekse), ve bununla birlikte şirketin işinin kalitesi yani gelecek kazançlarının tahmin edilebilirliği ne kadar yüksekse yatırım riskini de o kadar azaltmış oluruz.
Sepete çürük elma koymayız
Hisselerin her birinin portföy ağırlığını belirlerken, en kötü senaryoda olası zarar miktarının portföy büyüklüğüne kıyasla düşük olmasına dikkat ederiz.
Fırsat yoksa likitte kalırız
Mevcut birikimimizden, yatırım kriterlerimize uygun olarak değerlendirildikten sonra arta kalan tutarı likit enstrümanlarda tutmayı tercih ediyoruz.
Hisse senetleri yatırım felsefemiz
Yatırım amaçlı alınan hisse senedi, kısa süre sonra daha fazla fiyat verecek bir başkasına satılacak bir kağıt parçası değildir, şirkete ortak olup şirketin uzun vadede yaratacağı belli bir ekonomik değerden pay almak demektir.
İş modeli basit ve anlaşılır, iyi bir yönetime sahip, düşük borçlu olup yüksek sermaye getirisi sunan şirketlerin hisselerini satın almak hisse senedi yatırım anlayışımızın temelidir.
Uzun vadeye odaklanarak yatırım sürecinin daha az sıkıntılı ve daha çok karlı olacağına inanıyoruz.
(i) Piyasanın kısa vadeli dalgalanmalarından yararlanmaya çalışmak yerine doğru hisse seçimine odaklanırız,
(ii) Uzun vadede şirket değerine ve şirketin faaliyetlerine odaklanırız
Yatırım kararlarımız, söylentilere ve fiyat grafiklerine değil yatırım yapılacak şirketlerle ilgili dikkatli ve kapsamlı araştırmaya ve değerlendirmeye dayanır. Yatırım sürecimiz şeffaftır, anlaması ve anlatması mümkün olmayan hiçbir şeye yatırım yapmıyoruz.
Piyasa oyuncuları çoğu zaman mantıklı davranamaz, duygusal kararlar verirler. Önceden belirlenen yatırım prensiplerine disiplinli bir şekilde uymanın gerekli olduğuna inanıyoruz.
Riskin, hisse fiyatındaki kısa vadeli oynaklık ile ölçülmemesi gerektiğine inanıyoruz. Risk kontrolündeki amacımız, sermayenin kalıcı olarak kayba uğramasını engellemektir.
Her yatırımı, kayıp riskini sınırlayarak, yani yeterli güvenlik marjı ile yaparız. Hisseyi aldığımız fiyat, hesapladığımız şirket değerine kıyasla ne kadar düşükse (getiri potansiyeli ne kadar yüksekse), ve bununla birlikte şirketin işinin kalitesi yani gelecek kazançlarının tahmin edilebilirliği ne kadar yüksekse yatırım riskini de o kadar azaltmış oluruz.
Hisselerin her birinin portföy ağırlığını belirlerken, en kötü senaryoda olası zarar miktarının portföy büyüklüğüne kıyasla düşük olmasına dikkat ederiz.
Mevcut birikimimizden, yatırım kriterlerimize uygun olarak değerlendirildikten sonra arta kalan tutarı likit enstrümanlarda tutmayı tercih ediyoruz.
Borçlanma Araçları Yatırım Felsefemiz
Kriterlere uygun cazip bir hisse yatırımı bulamıyorsak, arta kalan birikimimizi cazip getiri vadeden borçlanma araçlarında değerlendiririz. Bu durum genellikle hisse senedi piyasalarının aşırı değerli olduğu zamanlarda oluşmaktadır. Karşılaştırma yapmak için borçlanma araçlarına yapılan yatırımlarda stopaj kesintisi sonrası getiriye bakmaktayız.
Şirketlere kredi vermek üzere mevduat toplayan bir bankaya para vermektense doğrudan şirketlerin borçlanma araçlarına yatırım yapmanın daha cazip olduğunu düşünüyoruz.
Borçlanma aracını ihraç eden şirketin bilanço gücü, geçmiş borç ödeme performansı ve yönetim kalitesini araştırırız. Şirketin ekonomik koşulları ve/veya iş ortamının bozulması halinde borcunu ödeyemeyecek şirketlerden uzak dururuz.
Değişken faiz ortamında vade riski almamaya çalışırız. Borçlanma araçlarından uzun vadeli olanları yerine daha kısa vadeli olanlarını tercih ederiz. Uzun vadeli borçlanma araçlarında ise enstrümanın ikincil piyasada kolayca satılabilir olmasına dikkat ederiz.
Borçlanma Araçları Yatırım Felsefemiz
Borç vermek ortak
olmaktan daha cazipse
Getiriyi bankayla
bölüşmeyiz
Geri ödeyebilecek
şirketlere borç veririz
Vade riski almayız
Borç vermek ortak olmaktan
daha cazipse
Kriterlere uygun cazip bir hisse yatırımı bulamıyorsak, arta kalan birikimimizi cazip getiri vadeden borçlanma araçlarında değerlendiririz. Bu durum genellikle hisse senedi piyasalarının aşırı değerli olduğu zamanlarda oluşmaktadır. Karşılaştırma yapmak için borçlanma araçlarına yapılan yatırımlarda stopaj kesintisi sonrası getiriye bakmaktayız.
Getiriyi bankayla bölüşmeyiz
Şirketlere kredi vermek üzere mevduat toplayan bir bankaya para vermektense doğrudan şirketlerin borçlanma araçlarına yatırım yapmanın daha cazip olduğunu düşünüyoruz.
Geri ödeyebilecek şirketlere
borç veririz
Borçlanma aracını ihraç eden şirketin bilanço gücü, geçmiş borç ödeme performansı ve yönetim kalitesini araştırırız. Şirketin ekonomik koşulları ve/veya iş ortamının bozulması halinde borcunu ödeyemeyecek şirketlerden uzak dururuz.
Vade riski almayız
Değişken faiz ortamında vade riski almamaya çalışırız. Borçlanma araçlarından uzun vadeli olanları yerine daha kısa vadeli olanlarını tercih ederiz. Uzun vadeli borçlanma araçlarında ise enstrümanın ikincil piyasada kolayca satılabilir olmasına dikkat ederiz.